Sayfalar

31 Mart 2012 Cumartesi

Bilişsel Gelişim Etkinlikleri (Gelişim Alanları 115-116)




        Öncelikle malzemeleri ve sınıfı hazırladım. Çocuklar Sessiz Köşede buluşup yere oturdular.  :)

  
  Daha sonra sorulara başladım ilk olarak yan yana eşit aralıklarla eşit sayıda blogu dizip sordum: "Sizce hangisinde daha çok var?" 
(Blogların bu şekilde fotoğrafı yok.) 
Çocukların hepsi aynı cevabı verdi: "Eşitler!" 











Daha sonra bir sıranın aralıklarını açtım (Fotoğraftaki gibi.) ve tekrar sordum: "Sizce hangisinde daha çok var?" Biri hariç hepsi alttakini gösterdi bende cevap vermeyene sordum o da eliyle iki sırayıda sayıp "İkisindede 4 tane var. Yine eşitler" dedi.












Daha sonra iki blogu alıp diğerlerini kaldırdım ve fotoğraftaki gibi koyup sordum " Hangisi daha uzun?"
 Çocukların hepsi "Eşitler." dedi.











Bende bu sefer birini sağa diğerini sola itip tekrar sordum "Hangisi daha uzun?"
Çocukların hepsi üsttekinin daha uzun olduğunu söylediler. Ama yine aynı çocuk eliyle ikisinide aynı hizaya getirip "Bakın! Yine aynı!" dedi.


Daha sonra hamurlara geçtik. Önce eşit büyüklükte top yapılmış iki hamur gösterdim (Hamurların bu şekilde fotoğrafı yok.) ve çocuklara "Eşitler mi?" diye sordum. Hepsi eşit olduğunu söyledi. Sonra hamurlardan birini elimle sosis şekline getirdim ve tekrar sordum "İkiside eşit mi?" İki çocuk top şeklinde olanın daha fazla olduğunu söyledi diğerleri ise sosis şeklinde olanın daha fazla olduğunu söyledi.





Yaratıcılığın Engellendiği Bir Hikaye (Gelişim Alanları sf: 105)


16 Mart 2012 Cuma

Emzikli Bir Anne İçin Örnek Menü (Çocuk Beslenmesi sf:70)

Emziklikte Beslenme ve Menü Hazırlama (Çocuk Beslenmesi sf: 65)



  Büyümenin en hızlı olduğu yenidoğan döneminde bebeğin yaşantısında en önemli konu beslenmedir. Anne sütü bebeğin hem sağlıklı olması, tüm besin öğeleri gereksinmelerini karşılaması, kolaylıkla sindirilebilir ve enfeksiyonlara karşı koruması açısından yeri doldurulamaz bir besindir. Anne sütü doğumdan sonraki ilk
yarım-bir saatlik süre içinde ve başka hiçbir ek besin, su dahil, verilmediğinde bebekler için en ideal en besleyici aynı zamanda da içerdiği prebiotik probiotik özellikleri ile koruyucu bir besindir.
besindir.Anne karnında steril bir ortamdan gelen bebek anne sütünün içerdiği immun etmenlerle dış ortamdaki patojenlere karşı korunmaktadır.
  Emziklilik (laktasyon) genellikle meme büyümesi, süt salgılanmasının başlanması ve başlayan süt salgılanmasının devamı olmak üzere üç döneme ayrılır. Her bir dönem metabolik ve üreme hormonları ile denetlenmektedir. Metabolik hormonlar büyüme hormonu, kortikoidler, insülin, tiroksin, üreme hormonları ise
östrojen, progesteron, prolaktin ve oksitosindir.

    Emzirmenin başarılı olduğunu söyleyebilmek için annenin bebeğini güçlük çekmeden, hemen doğum sonrasında emzirmesi ve bebeğin sağlıklı olarak kilo alması gereklidir. Günlük bireysel ayrıcalıklara göre 20-30g kilo alımı uygundur. Emzirme döneminde bedensel, psikolojik, doğum öncesi ve sonrası bir takım etmenlerin emzirmeye etkisi vardır.

Anne sütü oluşumu için annenin yediği besinler kullanılır. Hamilelikte aldığı kiloyu atması için en iyi süreç olan bu dönemin tam tersi bir duruma çevrilmesi ülkemizde kaçınılmaz olabiliyor. Bu noktada çevre faktörü önem kazanır. Çevresel baskı ve öneriler annenin bu konuda kafasının karışmasına ve bu dönemin aşırı kilo alımı ile sonuçlanmasına yol açmaktadır. Anne sütü görülmediği için annelerimiz tarafından hep endişe yaratır. Acaba sütüm yeterli mi diye? Oysa bunu anlamanın kolay bir yolu var. Bebeğiniz büyüme eğrisinin altında kalmıyorsa ( ağırlık kazanımı varsa) ve günde 5–6 bez kirletiyorsa sütünüz bebeğinize yetiyordur. Endişe etmeniz gereksizdir. İlk altı ay bebeğinize sadece anne sütü vermeniz yeterlidir. Bebeğiniz sizi bir acıktığı bir de susadığı için emer. Yani su dâhil bebeğin bütün ihtiyaçları anne sütünde vardır. Anne sütünde olmayan D ve K vitamini çocuk doktoru tarafından ek olarak gereken ölçüde verilir.

Özel Eğitim Kurumlarının İlke ve Yöntemleri (Erken Çocukluk sf:74)

  Eğitim öğretim ilkesi, eğitim öğretim sırasında devamlı göz önünde bulundurulması gereken, ona zıt iş yapılmasına müsaade edilmeyen prensiplerdir. İlkeler, konu ve yöntem seçiminde de etkili olur. Öğretimde başarıya ulaşmak için, uygun yöntem kullanmak kadar; bu faaliyetlerde bazı ilkelere de uymak gereklidir.
Yöntem, belli amaçlara giden yollardır. Bu yolun önceden iyice düşünülüp, analiz edilip plânlanması gerekir; yoksa yapılan öğretim işi, çok karmaşık bir labirentte çıkış yolunu aramaya döner. Yöntemin olabilmesi için amaçların net ve doğru olarak seçilmesi, gidiş prensiplerinin berrak olarak ortaya konması gerekir.


Uygulamalı eğitim ilke ve yöntemleri:
1) Uygulamalı eğitimin hedefi, adaylara görevleri ile ilgili bilgi ve kazandırılan becerileri ve hazırlayıcı eğitim döneminde verilen teorik bilgileri uygulamak suretiyle tecrübe kazandırmaktır.
2) Uygulamalı eğitim, hazırlayıcı eğitimden sonra kurum eğitim ve sınav yürütme kurulunca belirtilen tarihte başlar.
2) Uygulamalı eğitim süresi toplam ikiyüzyirmi saatlik programdan aşağı olmamak üzere, dokuz aydan çok olamaz.

 DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÖZEL EĞİTİM
   Erken çocukluk özel eğitimi, yetersizliği olan veya gelişimsel açıdan risk grubunda olan çocukların ve ailelerinin gereksinimlerini karşılamak, yetersizliğin engele dönüşmesini önlemek ya da çocuğun yaşıtlarıyla gelişim farklılığını en aza indirmeyi hedefleyen bir alandır.  Ülkemizde son on yıldır gelişme gösteren erken çocukluk özel eğitimi, gelişmiş ülkelerde yaklaşık elli yıldır uygulanmaktadır. Bu çalışmada, erken çocukluk özel eğitiminin, dünyada ve ülkemizde ortaya çıkış nedenleri, gelişim süreciyle uygulamalarına yer verilmiştir. Çalışmada ayrıca, erken çocukluk özel eğitiminin en önemli basamakları olan önleme, vakaların tespiti, çocukların değerlendirilmesi süreçlerine değinilmiş, gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarla Türkiye’deki uygulamalar karşılaştırılmıştır. Çalışmada, erken çocukluk özel eğitim hizmetlerinin ülkemizde nasıl yürütüldüğüne değinilmiş, bu hizmetlerin yaygınlaştırılması için neler yapılması gerektiği önerilmiştir. 




Ailede Çocuğun Yeri ve Aile İçi Sorunların Çocuğa Etkileri (Ruh Sağlığı sf:55)

AİLEDE ÇOCUĞUN YERİ
Kardeş Sayısı ve Doğum Sırasının Çocuğun Psikolojisine Etkisi
-Gittiğim Anaokulundaki 5 Yaş Grubu Gözlemlerimden Örnekler (Takma isimler kullanarak yazdım)

A ve B
İkisininde birer abisi var ve ilköğretimde okuyor, ikiside ailenin en küçüğü.
A'nın hafif derecede fiziksel engeli olduğu için liderlik ruhunun yada kendine güveninin çok olduğunu söyleyemem ama B lider ruhlu ve sözünü arkadaşlarına geçirebiliyor. Aşırı olmasada ben merkezcil ve ön planda olmayı seviyor.

C ve D
İkizler ve birde abileri var. Abileri ilköğretimde okuyor.
İkiside birbirine çok benziyor; ben merkezcil, şımarık, çok alıngan, sözünü geçiren ve istediği olmayınca ağlayan iki kardeş. Sadece D kız olmasından kaynaklandığını düşündüğüm bir kibarlığa sahip.

E
Kendinden 2 yaş küçük bir erkek kardeşi var ve o da aynı okulun 3 yaş grubunda okuyor.
Yaşına göre daha olgun davranan, sessiz, sakin ama her şeyi kabul etmeyen, uyumlu, şımarıklık yapmayan ve başkalarının düşüncelerine saygı gösteren "abla" olduğunu belli eden bir kız.

(Fotoğrafı örnek olarak koydum. Bahsettiğim çocukların fotoğrafı değil.)

Bilişsel Etkinlik Gözlemi (Gelişim Alanları sf:96)